6 Şubat 2015 Cuma

Osmanlı'da Hayat

 Osmanlı’da şimdikinin aksine, eski İstanbul sokakları genel olarak sakindi. Her yer güven içindeydi. Herkes günün her saatinde istediği yere hiçbir endişe duymadan gidebilirdi.
 Osmanlı insanı hırsızlık, gasp, kapkaç nedir bilmezdi. “Bu muazzam payitahtta” diyor Fransız tarihçi M. A. Ubicini, “dükkancılar, namaz saatlerinde dükkanlarını açık bırakıp camiye gittikleri ve evlerin kapısı basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede dört hırsızlık vakası bile olmaz. Ahalisi sırf Hristiyan olan Galata ile Beyoğlu’nda ise hırsızlık ve cinayet vakaları olmadan gün geçmez.”
 Çevreyi kirletmek ise bir Avrupalı alışkanlığıydı. Osmanlı insanı, asla yere tükürmezdi, “kul hakkı” sayıldığı için yerlere çöp atmaz, ortamı kirletmezdi. Hatta, “Ağaçlar zikreder” düşüncesiyle, ağaçları yeşertmeye çalışırlardı. Mesela kurak günlerde ücretle adam tutup sokaktaki ulu çınarları sulatır, göçmen kuşların yorgunluk atması için saçak altlarına kuş sarayları yaparlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder