20 Şubat 2015 Cuma

Elçilik

 Bir devleti başka bir devlette temsil eden kimsenin vazifesi, sefirlik. Elçilerin tarihi çok eski olup, geçici ve daimi elçiler gönderildi. İslam tarihinde elçilerin maiyyetleri ile birlikte dokunulmazlıkları vardı. Öldürülemezler ve herhangi bir şekilde kendilerince kötü davranılamazdı. Elçiler, sadece fevkalade durumlarda göz hapsine alınırlardı. Peygamber Efendimiz, Mekke’ye gönderilen müslüman elçisinin dönüşüne kadar, Mekke’den gelen elçileri alı koymuştur. Gelen elçilere önce teşrifat memurları tarafından, Resulullah’ın huzurunda nasıl davranacakları öğretilirdi. Elçiler ekseriya Medine ‘de Mescid’i Nebevi’nin elçiler sütunu denilen yerinde kabul edilirlerdi. Bu kabul sırasında Peygamber Efendimiz ve eshab’-ı kiramı, güzel, kıymetli elbiseler giymişler.
 Osmanlı nezdine gönderilen bir elçi, sınırdan içeri girdiği andan itibaren misafir muamelesi görür, kendisini İstanbul’a getirmek için bir mihmandar görevlendirilirdi. Elçilik heyetinin bütün yol ve yiyecek masrafları o andan itibaren devlet tarafından karşılanırdı. Sultan İkinci Bayezıd Han zamanında, İran’dan gelen bir elçilik heyetinin de, Erzurum’dan Geyve ‘ye kadar yol masrafları bir defter halinde tutulmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder