Resulullah Efendimiz(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah Teala, akıldan daha kıymetli bir şey yaratmamıştır”(Tirmizi). Cenab-ı Hak, insana akıl vermiş ve onu kullanmasını emretmiştir. Akıl sahibi olmak insana, müslüman olmak ve İslam’ın gereklerini yerine getirmek sorumluluğunu yüklemiştir.
Yüce Allah, akıl sahibi olmayanları sorumlu tutmamıştır. Onlar ahiret hesabıyla muhatap olmayacaklardır. Hak Teala’nın muhatabı olabilmenin temel şartı, akıl sahibi olmaktır.
Alimlerimiz aklı şöyle tarif etmişlerdir: “Akıl, nazari(incelenebilen-araştırılabilen) ilimlerin kendisiyle elde edilebildiği bir özelliktir. Akıl, sanki kalbe atılmış bir nurdur, eşyayı idrak edebilme imkanı onunla mümkün olur.”
Dinin ve hükümlerin kaynağı vahiy, yani Kur’an ve Sünnet’tir. Akıl, Allah Teala’nın maksadını anlamaya yarar. Anladığıyla amel eder, anlayamadı diye de inkar etmez. Allah’ın maksadı ne ise ona iman eder. Buna göre akıl, vahyin emrinde ve hizmetinde olan bir özelliktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder