Cizye nedir?
Cizye, zımmilerin (gayr-i müslim vatandaşların), hür ve erkeklerinden, seneden seneye alınan şahsi vergi. Lügatte; ceza, karşılık anlamında olup; mallarını, canlarını, her türlü haklarını koruma karşılığında, vergi almak demektir.
Cizye neden alınır?
Cizye; gayr-i müslimlerin, Müslümanlar arasında bulunmalarından dolayı, zamanla İslam’ın güzelliğini ve hak din olduğunu görerek Müslüman olmaları ümidi ile mühlet tanımaktır. Bu bakımdan cizye, İslam’a davet yoludur. Gayr-i Müslimler, kendilerine verilen bu müddet içerisinde, Müslümanlardan İslam’ın hak din olduğunun delillerini işitir ve onların Müslümanlıkları sebebiyle taşıdıkları izzet ve şerefi; kendilerinin ise küfür üzerinde bulunmalarından dolayı uğradıkları aşağılık ve rüsvaylığı görürler. Şayet Allahü Teala onun hidayetini dilemişse, bu durum onları Müslüman olmaya sevkeder. İşte cizyenin meşru olmasındaki hikmet budur.
Cizye Kur'an'da geçiyor mu?
Gayr-i müslimlerden, cizye almak yani onların vergi vermeleri, Kur’an-ı Kerim’de Tevbe suresi 29. ayet-i kerimesinde emredilmiştir.
Cizye kimlerden alınır?
Cizye, ehl-i kitap denilen Yahudi ve Hristiyanlar ile ehl-i kitap kabul edilenlerden alınırdı.
Cizye; çocuktan, kadından, çok ihtiyardan, din adamlarından ve Müslüman olandan alınmaz.
Cizye miktarı nasıl belirlenir?
Alınacak cizye miktarı iki şekilde mütalaa edilir:
Birincisi, kafirlerle sulh yaparken kararlaştırılan miktar. Bunun miktarı sulh şartlarına tabidir. Sonradan hiç değiştirilmez. Yoksa zulüm ve haksızlık yapılmış olur. Bu hususta bir vesika yani ahidname yazılır. Resul-i Ekrem Sallallahü Aleyhi ve Sellem Efendimizin, Necran Hristiyanlarından aldığı cizye böyledir. O zaman senelik 2000 kat elbise vermek şartıyla andlaşma yapılmıştır. Devlet, İslam ülkesinde ikametetmek için, İslam devletinin himayesine girmeyi kabul eden ehl-i kitaba da cizye vergisi koyar.
İkincisi, gayr-i müslimlere galip gelip, onların kendi memleketlerinde ve mülklerinde; tebea, vatandaş olarak bıraktığı zaman, devlet başkanının koyduğu cizye miktarıdır. Bunun miktarını şahsın gelirine göre devlet başkanı tayin eder. Mükellef olan zımmilerden her sene on iki dirhem gümüş; kolaylık olamsı çin ay sonunda bir dirhem gümüş alınır (ki, yarım gram altın değerindedir). Orta hallilerden ayda iki, zenginlerden dört dirhem alınır. Çalışmayandan ve senin yarısından fazla hasta olandan bir şey alınmaz. Senede on bin dirhemden fazla geliri olana zengin denir. İki yüz dirhemden fazla kazanan orta hallidir.
Cizye verenlerin hakları nelerdir?
Zımmilerden, cizye vermekle kendileri için iki hak ortaya çıkar:
1 - Onlara dokunulmaz.
2 - Himaye edilirler. Dokunulmazlıklarıyla emniyet içinde yaşarlar; himaye edilmeleri ile, tehlike ve zarardan korunmuş olurlar.
İşte cizye veren gayr-i müslimler; canlarını mallarını, ırz ve namuslarını İslam’ın adaletine sığınarak korumuş olurlar. Ticaretlerinde, işlerinde hürdürler. Cizye vermeyi kabul etmekle, İslam devletinin vatandaşı olurlar, İslam’ın adaleti altında Müslümanlar gibi huzur içinde yaşarlar, din ve vicdan hürriyetine sahip olup, ibadetlerinde serbesttirler.
İmam-ı Ebu Yusuf da bu hususta halife Harun Reşid’e nasihatte bulunarak şöyle dedi: “Ey müminlerin emiri! Allahü teala yardımcın olsun. Zımmilere yumuşak davranmak, hal ve hatırlarını sormak hususunda vali ve amirlerine nasihat eyle ki, onları haksızlığa uğratmasınlar, kaldıramayacakları şeyleri yüklemesinler, vermekle mükellef oldukları vergileri adilane alsınlar. Resulullah Efendimiz; “Kim zımmiye zulmeder veya taşıyamayacağı yükü yüklerse, o kimsenin hasmıyım” buyurmuşlardır.
Cizye verenlerin uyması gereken şartlar nelerdir?
İmam-ı Maverdi buyuruyor ki: “İslam devletlerinin hakim olduğu topraklarda yaşayıp, adaletine sığınan kafirlerden şu şartlara uymaları istenir:
1 - Kur’an-ı Kerim’e dil uzatmamaları, tahrif edildiği iddiasında bulunmamaları,
2 - Resulullah Efendimiz’i yalanlamamaları,
3 - İslamiyet’i kötülememeleri ve ona dil uzatmamaları,
4 - Müslüman, kadınlarla zina etmemeleri ve evlenme teşebbüsünde bulunmamaları,
5 - Müslümanları dinlerinden döndürmeye çalışmamaları; onların mallarına, canlarına tecavüz etmemeleri,
6 - Düşmana yardım yapmamaları ve onların zenginleriyle dostluk kurmamaları.”
Cizye akdinde bunlar şart koşulmasa da zımmiler bu şartlara uymak mecburiyetindedirler. Ayrıca şart koşulursa, uymadıkları takdirde andlaşmayı da bozmuş olurlar.
Halife, gayr-i müslimlerle yapılan andlaşmayı her şehrin kütük defterine yazdırır. Bu andlaşmaya uymadıkları zaman cezalandırılırlardı. Çeşitli zamanlarda yapılan andlaşmaların hükümleri başka başkadır.
Zımmilerden (gayr-i müslim vatandaşlardan) cizye alınması, Asr-ı seadet ve Hulefa-i raşidin devirlerinden sonra, Emeviler, Abbasiler, diğer İslam devletleri ve Osmanlılar zamanında da devam etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder