“Asra yemin olsun ki, hiç şüphesiz insan hüsran içerisindedir. Ancak iman edip salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”
Asr Suresi’nde, her asırdaki insanlığın bunalımdan kurtuluşu, dünyevi ve uhrevi mutluluğa kavuşmasının yolu, kısa ve özlü olarak, -adeta formüle edilmiş bir şekilde- anlatılmaktadır. Bunun içindir ki, mezhep imamlarımızdan İmam Şafiî Hazretleri,
“Allah bu sureden başka bir sure indirmeseydi, yine de insanlara yeterdi” buyurmuştur. Hadis imamlarımızdan Beyhakî de, “Hz. Peygamber s.a.v.’in ashabından iki kişinin buluştukları zaman, birinin diğerine Asr Suresi’ni okumadan ayrılmadıklarını” rivayet eder.
Yüce Allah bu surede insanın hüsranda, ziyanda olduğunu, ancak şu dört haslet ile vasıflananların bu ziyandan, kayıptan kurtulacaklarını söylemektedir: İman, salih amel, hakkı tavsiye etmek ve sabrı tavsiye etmek.
Dikkat edilirse bu esaslar, insanlığın bütün zaman ve mekânda muhtaç olduğu dünyevi ve uhrevi kurtuluşun anahtarıdır. Yine dikkat edilirse, bu esaslarda Allah hakkı ile kul hakkının bir arada zikredildiği görülür. Çünkü kişinin nefsini kemale erdirebilmesi iman ve salih ameller yoluyla mümkündür ve bu, Allah hakkı ile ilgilidir. Başkasını kemale erdirmesi de hakkı ve sabrı tavsiye etmesiyledir ki, bu da kul hakkı ile ilgilidir. İnsanlığın mutluluğu da aslında birbiriyle kopmaz şekilde irtibatlı bu iki hakkı yerine getirmesiyledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder