28 Eylül 2014 Pazar

BOMBA HADİSESİ!..

 Padişahlığı müddetince devamlı Cuma selamlığına çıkan Abdülhamid Han, 21 Temmuz 1905 senesi Cuma namazı için Yıldız Camii’ne gittiğinde, tarihte Bomba hadisesi denilen suikast yapılmıştır.
 Ermeni komitacıları, Abdülhamid Han’ı şehit etmek için haftalarca takip edip, Sultanın camiden çıkıp kaç dakikada arabasına gittiğini tesbit ederek, araba içine yerleştirdikleri yüz kiloluk saatli bombayı buna göre ayarlamışlardı. Abdülhamid Han, o gün namazdan sonra hünkar mahfilinden inerken, şeyhülislam Cemaleddin Efendi ile beş-on saniye ayak üstü birşeyler konuştu. Böylece Ermeni komitacılarının hesapları altüst oldu. Padişah hünkar mahfilinin
merdivenleri üzerinde iken, arabaların bulunduğu yerde müthiş bir bomba patladı. Birdenbire bir panik çıktı. Cuma selamlığı için toplanan büyük kalabalık şaşkına dönüp sağa sola kaçıştı. Abdülhamid Han bu panik sırasında hünkar mahfilinin merdivenleri üzerinde cesur, vakarlı ve heybetli bir şekilde dimdik ayakta duruyordu. Bulunduğu yerden binlerce kişinin bulunduğu kalabalığa ve yabancı diplomatlara o anda şöyle hitabetti:
 “ Kendimce en büyük emel, ahalinin rahat ve mes’ud olmasıdır. Bu uğurda, gece-gündüz nasıl çalışıldığı ve gayret gösterildiği malumdur. Gayret ve hüsni niyetimin tarafillah (Allah tarafından) mükafatı, şu hadiseden, Hıfz-ı Hüda (Allahü tealanın korumasıyla) emin olmaklığımdır (kurtulmamdır). Onun için cenab-ı Hakk’a şükür ve hamd ederim. Müteessir olduğum birşey varsa asker evlatlarımdan ve ahaliden bazılarının telef ve mecruh olmalarıdır (yaralanmaları ve ölmeleridir). Buna ilel ebed teessüf ederim (üzülürüm). Tebeamın hakkımda göstermiş oldukları hissiyata bütün samimiyetimle memnuniyetimi beyan eyler, afat-ı semaviyye ve erdiyyeden (afetlerden) masuniyetleri (muhafaza edilmeleri) için dua ederim. “
 Abdülhamid Han bu konuşmasını takiben bazı emirler verdikten sonra sert ve vakur adımlarla bulunduğu yerden arabasına yürüdü ve bindi. Atların dizginlerini eline alıp arabayı sürdü. Yerli yabancı binlerce insanın arasından saraya doğru giderken, orada bulunanlar; “ Yaşasın Sultanım! “ diye bağırarak, Abdülhamid Han’ın büyük cesareti karşısında hayranlıklarını dile getirdiler.

 Dipnot: Son devirde otuz üç sene padişahlık yapan Sultan Abdülhamid Han’ın selamlıkları hiç aksatmadığını, camide dert ve sıkıntsı olanların arzuhallerini alıp yaptırdığını tarihi kaynaklar belirtmektedir. Sultan Abdülhamid Han namaz kılıp kılmamak hususunda kimseye mecburiyet koymadığı gibi, baskıda da bulunmazdı. Yalnız veliahdların namaz kılmalarını ister, kılmayanlarıda ikaz ederdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder