La İlahe İllallah'ın Manaları:
1-Allah'tan başka yaratıcı yoktur.
2-Allah'tan başka malik (mülk sahibi) yoktur.
3-Allah'tan başka rızık veren yoktur.
4-Allah'tan başka fayda ve zarar veren yoktur.
5-Allah'tan başka dirilten öldüren yoktur.
6-Allah'tan başka dualara karşılık veren yoktur.
7-Yalnız Allah'a tevekkül edilir.
8-Allah'tan başka kanun koyucu yoktur.
İslam alimleri, La İlahe İllallah'ın 9 şartı
"Vallahi, senin hidayetinle (hidayete vesile olmanla) bir tek kişiye hidayet verilmesi, senin için kıymetli develerden müteşekkil sürülerden daha hayırlıdır."(S. Buhâri, Ashabu'n-Nebî: 9; Müslim, Fedâilu'l-Ashâb: 34; Ebû Dâvud, İlim: 10.)
30 Haziran 2014 Pazartesi
19 Haziran 2014 Perşembe
ESMA-ÜL HÜSNA
1- Allah: Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. Kendinden başka ilah bulunmayan tek Allah.
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu isim, Allah'tan başkasına mecazen de verilemez. Diğer isimlerinden bazılarının, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesi caizdir.
2- Er-Rahmân: Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.
3- Er-Rahîm: Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.
4- El-Melik: Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
5- El-Kuddûs: Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan.
6- Es-Selâm: Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.
7- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.
8- El-Müheymin: Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.
9- El-Azîz: İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.
10- El-Cebbâr: Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.
11- El-Mütekebbir: Büyüklükte eşi, benzeri yok.
12- El-Hâlık: Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.
13- El-Bâri: Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.
14- El-Musavvir: Varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.
15- El-Gaffâr: Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten koruyan.
16- El-Kahhâr: Her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.
17- El-Vehhâb: Karşılıksız
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu isim, Allah'tan başkasına mecazen de verilemez. Diğer isimlerinden bazılarının, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesi caizdir.
2- Er-Rahmân: Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.
3- Er-Rahîm: Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.
4- El-Melik: Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
5- El-Kuddûs: Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan.
6- Es-Selâm: Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.
7- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.
8- El-Müheymin: Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.
9- El-Azîz: İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.
10- El-Cebbâr: Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.
11- El-Mütekebbir: Büyüklükte eşi, benzeri yok.
12- El-Hâlık: Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.
13- El-Bâri: Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.
14- El-Musavvir: Varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.
15- El-Gaffâr: Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten koruyan.
16- El-Kahhâr: Her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.
17- El-Vehhâb: Karşılıksız
18 Haziran 2014 Çarşamba
İbadetin Çeşitleri ve Türleri:
Birçok kişinin sandığı gibi, ibadetin bir tek şekli yoktur. Tersine çeşitli tür ve şekilleri vardır:
a) Dua: Allah'a, faydalı bir şey istemek ya da zararlı bir şeyden uzaklaştırması, koruması, belanın yok olması ya da düşmana karşı zafer elde etmek v.b. şeyler elde etmek için yönelmektir. Kalbten gelen bir istekle, Allah'a yönelme, ibadetin özü ve ruhudur. Hadiste dendiği gibi, "dua ibadettir. "( Tirmizi)
a) Dua: Allah'a, faydalı bir şey istemek ya da zararlı bir şeyden uzaklaştırması, koruması, belanın yok olması ya da düşmana karşı zafer elde etmek v.b. şeyler elde etmek için yönelmektir. Kalbten gelen bir istekle, Allah'a yönelme, ibadetin özü ve ruhudur. Hadiste dendiği gibi, "dua ibadettir. "( Tirmizi)
Tevhid İslâm'ın Şiarıdır
İslâm'ın tevhide verdiği önemin görüntülerinden biri de onu kendisine, diğer dinlerin hepsinden -ister putçu olsun, isterse bozulmuş ehli kitap- ayıran bir özellik, şiar kılmasıdır. İslâm'ın tanımlandığı en meşhur şey, onun bir tevhid dini olmasıdır. İslâm'ın adı, bu iki cümlede vücud bulmuş ve kim bunu söylerse, İslâm
14 Haziran 2014 Cumartesi
SİHİR VE NAZAR
Sihir ve nazar haktır, vardır. Peygamber (s.a.v): "Nazar haktır" (Ebu Davud, Ibn-i Mace) buyurmuşlardır. Bir başka rivayette "Nazarın insanı mezara, deveyi de tencereye dolduracağı" ifade edilmiştir. Bir başka rivayette "Sihrin de hak olduğu" ifade edilmiştir. Felak suresinde de sihrin şerrinden Allah'a sığınmak gereği üzerinde
13 Haziran 2014 Cuma
Tevbe
Tevbenin şartları:
1- İşlediği günaha son vermek,
2- İşlediğine pişman olmak,
3- Artık o günaha dönmemeye azmetmek,
Eğer işlediği günah Allah'la kul arasında ise bu üç şart aranır. İşlediği günah kul hakkı ile ilgili ise şu şart da vardır:
4- Kul hakkından kurtulmak.
1- İşlediği günaha son vermek,
2- İşlediğine pişman olmak,
3- Artık o günaha dönmemeye azmetmek,
Eğer işlediği günah Allah'la kul arasında ise bu üç şart aranır. İşlediği günah kul hakkı ile ilgili ise şu şart da vardır:
4- Kul hakkından kurtulmak.
9 Haziran 2014 Pazartesi
Fatiha Suresinin Fazileti
Fâtiha Sûresinin Fazileti Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayette, kendisi Resûlullah (s.a.s.)’den şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Allah (c.c.) buyurdu ki: “Ben, namazı kulumla kendi aramda iki kısma ayırdım. İstekte bulunduğu kısım kuluma aittir. Kul “el-Hamdü lillahi Rabbi’l-âlemîn” dediğinde, Allah Azze ve Celle: “Kulum bana hamd etti.” buyurur. Kul: “er-Rahmâni’r-rahim” dediğinde Allah (c.c.): “Kulum beni senâ etti (övdü).” buyurur. Kul: “Mâliki yevmi’d-dîn” dediğinde Allah: “Kulum beni temcîd etti (yüceltti).” buyurur. Bir rivayette de: “Kul: “İyyâke na’budu ve iyyâke nesteîn” dediğinde Allah (c.c.): “Bu benimle kulum arasındadır ve istekte bulunduğu kısım kulumundur.” diye buyurur. Kul: “İhdinas-sırâta’l-mustekîm, sırâta’l-lezîne en’amte aleyhim, ğayri’l-mağdûbi aleyhim vela’d-dâllîn” dediğinde, “Burası kulumundur. İstekte bulunduğu kulumundur (kuluma istediği vardır).” diye buyurur. Yüce Allah’ın (c.c.) “Ben, namazı kulumla aramda iki kısma ayırdım.” sözü hakkında âlimler şöyle derler: “Namaz’dan maksat burada Fâtiha sûresidir. Namaz Fâtiha sûresi diye isimlendirilmiştir. Çünkü namaz, ancak Fâtiha ile sahih olur.” Allah (c.c.) en iyisini bilendir.
Batı
Bugün Batı, hamamı tanımış ise bunu İslam'a borçludur. Daha ikiyüz sene önce, Batı, yıkanmayı günah sayıyordu. Hatta Azize Elizabeth, bu zevkten (yıkanmaktan) öyle kaçınıyordu ki, kokmaya başlamıştı, etrafındakiler bu kokudan rahatsız oluyorlardı. Dayanamaz hale gelince onu yıkanmaya zorlamışlardı...
Fakat bu teşebbüslerinde pek muvaffak olamazlar. Çünkü, kadın su ile temas eder etmez fırlayıp kaçar ve işlediği günahdan dolayı tövbe ve istiğfara başlar. (Komik ama gerçek iki yüzyıl önceki batı işte)
Kaynak: Garp Kaynaklarına ve Kur'an-ı Kerim'e Göre Hristiyanlık (Ziya KAZICI)
Kaynak: Garp Kaynaklarına ve Kur'an-ı Kerim'e Göre Hristiyanlık (Ziya KAZICI)
7 Haziran 2014 Cumartesi
İBRAHİM ETHEM HAZRETLERİNDEN
Bağdat, Kûfe gibi ilim ve tasavvuf merkezlerini gezerken Basra'ya da uğrar. Halk etrafını sarar, maruz kaldıkları musibetlerden kurtulmaları için, yaptıkları dualarının kabul olmadığını söyler, niçin kabul olmadığını sorarlar.
Büyük mürşit, hâllerini incelediği Basra halkına şöyle hitap eder.
Ey Basra halkı, sizin hâlinizi inceledim, davranışlarınıza dikkatle baktım, kalplerinizin günahlarla öldüğünü anladım. Halbuki ölü kalplerin duasını Allah kabul etmez.
Sorarlar: Nasıl günahlarla öldürmüşüz kalbimizi?
Tam on günahla öldürmüşsünüz kalbinizi. Bunlar da şöyle sıralanabilir:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)