6 Aralık 2014 Cumartesi

el-Mukit, el-Hasib, el-Celil

el-MUKÎT
 Her yaratılmışın azığını ve gıdasını tayin eden, azıkları beden ve kalblere gönderen...
 Bu mânaya göre Mukît, Rezzak mânasınadır. Yalnız Mukît, Rezzâk'tan daha hususîdir. Rezzak, azık olanı da olmayanı da içine alır.
 el-HASÎB
 Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilât ve teferruatiyle hesabını iyi bilen;
 Her şey'e ve herkese her ihtiyacı için kâfi gelen...
 Allah Teâlâ, neticesi hesapla bilinecek ne kadar miktar ve kemmiyet varsa hepsinin neticelerini hiçbir ameliyeye (işleme) muhtaç olmadan doğrudan doğruya ve apaçık bilir.
 Allah Teâlâ, herkese her ihtiyacı için kâfidir. Bu kifâyet, O'nun varlığının devam ve kemâlini
gösterir.
 el-CELÎL
 Celâdet, ululuk ve heybet sâhibi, celâl sıfatları ile muttasıf...
 Celâdet ve ululuk, Allah'a mahsustur. Onun zâtı da büyük, sıfatları da büyüktür. Fakat bu büyüklük, cisimlerdeki gibi hacim veya yaşlılık itibarı ile değildir. Zamanla ölçülmez, mekânlara sığmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder