19 Kasım 2014 Çarşamba

el-Melik, el-Kuddus, es-Selam

el-MELİK
 Bütün mahlûkatın hakikî sâhibi ve mutlak hükümdârı...
 Allah'ın, ne zâtında ve ne de sıfatında hiçbir varlığa ihtiyacı yoktur. Bilâkis herşey zâtında, sıfâtında, varlığında ve varlığının devamında O'na muhtaçtır. Bütün kâinatın hakikî sâhibi, mutlak hükümdârıdır.
 el-KUDDÛS
 Hatâdan, gafletten, aczden ve her türlü eksiklikten çok uzak ve pek temiz...
 Allah, hissin idrâk ettiği, hayâlin tasavvur ettiği, vehmin tahayyül ettiği, fikrin tasarladığı her vasıftan münezzeh ve müberradır. O hatâdan, gafletten, acizden ve her türlü eksiklikten çok uzak ve pek temiz olandır. Bu bakımdan her türlü takdîse lâyıktır.

 İnsan su'-i ihtiyârı karışmadığı müddetçe kâinatta fıtrî olarak bulunan umumî temizlik hakikatı da, Cenâb-ı Hakk'ın KUDDÛS isminin tecellîsidir.
 es-SELÂM
 Her çeşit ârıza ve hâdiselerden sâlim kalan;
 Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran;
 Cennet'teki bahtiyar kullarına selâm eden...
 Bu ism-i şerif, Kuddûs ismi ile yakın bir mânâ ifade etmekte ise de Selâm ismi, daha ziyade istikbale aittir. Yani, Cenâb-ı Hakk'ın gerek zâtı, gerek sıfatı ileride en ufak bir tegayyüre, bir değişikliğe, bir za'fa uğramaktan münezzehtir. O, ezelde nasılsa ebedde de öyledir.

1 yorum: